Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

kızgın yağ

См. также в других словарях:

  • dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düğün çorbası — is. Et, un, yoğurt katılarak özellikle düğünlerde yapılan ve üzerine kızgın yağ dökülen çorba çeşidi Muhteşem bir kâse içinde dumanı tüte tüte düğün çorbası gelmiş. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızarmak — nsz 1) Kırmızı veya ona yakın bir renk almak Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi. P. Safa 2) Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak Domatesler kızardı. 3) Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Tatar böreği — is. Haşlanmış yufka parçalarına yoğurt ve kıyma katılıp üzerine kızgın yağ gezdirilerek yapılan yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akıtma — is. 1) Akıtmak işi 2) Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke 3) Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kömbe — is. Un, tuz ve yağ ile yoğrulan kızgın sacda veya fırında pişirilen ekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»